İnsanlık tarihinin en büyük depremlerinden biriyle sarsıldık. 10
ilimiz etkilendi, can kayıplarımız artıyor. Tüm bunlara rağmen
millet olarak ayağa kalkmaya çalışıyoruz.
AFAD, Kızılay, Jandarma, TSK, Polis Teşkilatı ve UMKE ekipleri 4
gündür uyumadan enkazların içinde zamana karşı bir mücadele
veriyor. Sadece onlar mı? Belediyeler, maden işçileri, STK'lar,
üniversiteler, iş dünyası, meslek örgütleri, ev hanımları, esnaf...
Aklınıza kim geliyorsa herkes taşın altına elini koymuş durumda.
Bitmedi... Yunanistan, İsrail, Azerbaycan, Katar... Tüm dünya bizim
için ayağa kalktı.
Bu hassasiyeti azıcık da ana muhalefet partisi
lideri Kılıçdaroğlu'ndan bekliyorduk. Aslında önce siyaset
üstü mesajlar verdi. Ancak bunu çok fazla sürdüremedi. Ülkesi
yıkılsa da bu fırsatı kaçıramazdı. Çünkü kendisine siyasi rakip
olarak gördüğü Erdoğan bir kez daha tökezlemişti. Her
düştüğünde güçlenerek ayağa kalktığını çok iyi öğrenmişti ama
bildiği başka bir siyaset tarzı da yoktu. Deprem felaketi
üzerinden dezenformasyona başladı.
Sosyal medya paylaşımlarında hem depremzedelere hem de
arama kurtarma çalışmasına destek veren binlerce insana
saygısızlık yaptı. Hatay Havalimanı ve İskenderun Limanı
yangınıyla ilgili yanıltıcı bilgiler verdi. Tarım ve Orman
Bakanı, İGA ve Ulaştırma Bakanı'nın açıklamalarına rağmen
bu asılsız iddialarını sürdürdü. Gerçek ortaya
çıkınca "gençlerimiz tutuklanıyor yalanı"na sığındı.
Ardından CHP Grup Başkanvekili Engin
Özkoç da Kılıçdaroğlu'nun üslubundan aldığı cesaretle
daha sert açıklamalar yapıp bu asılsız iddiaları sürdürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinden yaptığı
açıklamada Kılıçdaroğlu'nun yarattığı bilgi kirliliğine
sadece "Konumum gereği fazla konuşmak
istemiyorum" dedi ama yüz ifadesi, duyduğu rahatsızlığı
anlatıyordu.
Bu kadarını gerçekten beklemiyorduk Kemal Bey. Hatay'da
10 dakika boy gösterip gittiniz. Ama o bölgede binlerce insan hâlâ
dondurucu soğukta "Bir can daha kurtarabilir miyim" diye
mücadele ediyor. Deprem gerçeğini önümüzdeki dönemde uzun uzun
konuşacağız. Ama önce hem yaşamını yitirenlere hem de
yaşam kurtaranlara lütfen biraz saygı.
ERDOĞAN BİZİ HİÇ YANILTMADI
Saatler ilerledikçe depremin yarattığı tahribatın büyüklüğü de
ortaya çıkıyor. Her can kaybı bizim de canımızı yakıyor. Birçok
insan "Bunun üstesinden nasıl geleceğiz" sorusunu
soruyor kendine.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün deprem bölgesine gitti ve o
soruya cevap verdi: "Önce yaraları saracağız, sonra 1
yılda bu bölgeyi tekrar ayağa kaldıracağız."