İnanılacak gibi değil... Ama eğer "Gezi zekalı"ysanız
sizin için bu yaklaşım normaldir. Pazar günü yapılan
referandumu bir seçimmiş gibi alıp zafer ve yenilgi
üzerinde çeşitlemeler yapanlardan söz ediyorum.
Seçim değildi
Mesela Recep Tayyip
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını kazandığı
oylama bir "Seçim"di. Ama artık Cumhurbaşkanı'nın TBMM
tarafından değil halk tarafından seçileceğini öngören anayasa
düzenlemesinin oylanması bir "Referandum"du. Anayasa'nın bazı
maddelerini değiştiren ve yüzde 51 oy oranı ile kabul edilen metin
de, pazar günü bir seçime değil bir referanduma sunulmuştu.
Kafa karışıklığı
Ama siz ille de bir kavga konusu arıyorsanız, gerçeklere değil
kafanızdaki karmaşıkdünyanın çarpıklıklarına kapılırsınız.
Referandum sonucunda gerçekleşecek değişikliklere değil, kimin
yenildiğini, kimin zafer kazandığını aramaya başlarsınız. Sonunda
referandumun sonucuna değil hangi ilde ne tür oy çıktığına falan
takılıp, birilerini muzaffer birilerini de ezik ilan edersiniz.
Bahçeli'nin başarısı
Bu hatayı özellikle AK Partili siyasetçiler ve yorumcular
yapmamalıdırlar. Örneğin Devlet Bahçeli örnek bir davranışla
bu referandumda "Evet"lerin fazla çıkması için canını
dişine takıp çalışmış ve MHP örgütünü "Evet"e yönlendirmiştir.
Eğer siz bir AK Partili olarak "MHP'liler
gereken miktarda evet oyu verdiler
mi" benzeri çeşitlemelerle bu tarihi ittifakın
önemini yok sayarsanız, Gezi zekalılar gibi
yanılgılara düşersiniz.
Erdoğan bir güvencedir