AK Partili yerel yöneticilerin ve belediye başkanlarının parti
yönetimi tarafından istifaya zorlanması, siyasi tarihimizde pek
rastlanan bir durum değildir. Daha önce de Başbakan Davutoğlu'nun
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından istifa etmeye zorlanması
hatırlanırsa, bu modelin AK Parti için geçerli olduğu
düşünülebilir.
Lider istifa ettirir
Oysa Cumhuriyet tarihinde "Lider"in istifaya zorlaması alışılmış
bir yöntemdir. Örneğin Atatürk'ün İsmet İnönü'yü ya da İsmet
İnönü'nün Recep Peker'i Başbakanlık'tan istifaya zorladıklarını
siyasete ilgi duyan herkes bilir. Ancak bugünkü istifaya
zorlamalarla geçmişteki benzerleri arasında temel bir fark vardır.
Atatürk ve İnönü başbakanlarını kendileriyle uyum halinde
olmadıkları için istifa ettirmişlerdi. Oysa AK Parti'deki istifa
zorlamalarının nedeni, 2019'da yapılacak seçimlerde dünden daha iyi
sonuçlar alınmasının amaçlanmasıdır.
Metal yorgunluğu
Son Anayasa referandumunda İstanbul ve Ankara gibi AK Parti'nin hep
kazandığı illerde bile "Hayır" oylarının fazla çıkması, AK Parti
yönetiminde ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'da şok etkisi
yaratmıştır. "Metal yorgunluğu" kavramı bu nedenle gündeme
gelmiştir. AK Parti 2019 yerel seçimlerine de, Başkanlık seçimine
de tazelenmiş bir görüntü ve güçlendirilmiş bir enerji ile girmek
için, bugünden başlayarak yenilenmelere yönelmiştir.
Farklı bir yöntem
Melih Gökçek ya da Kadir Topbaş gibi uzun yıllardır AK Parti
bayrağı altında kentlerine hizmet sunan isimlerin istifaya
zorlanmaları doğal olarak "Vefa" kavramının unutulduğunu gündeme
getirecektir. Ancak bu istifalar şeffaf biçimde ve kamuoyu önünde
gerçekleştiriliyor. Oysa CHP'de Deniz Baykal'ın ve MHP'de
milletvekillerinin istifaya zorlanmaları Pensilvanya yapımı
kasetlerle gerçekleştirilmişti. Özellikle CHP'de bu istifa sanki
bekleniyordu ve yeni Genel Başkan adeta bir anda ortaya
çıkartılıvermişti.
Resen emeklilik
Siyasetin insafsız bir meslek olduğunu unutmayalım. 1970'li
yıllarda Turan Güneş o dönemin Senato Başkanı Sırrı Atalay'la
sohbet ederken "Biz ne zaman emekliye ayrılacağız" diye sorar.
Sırrı Atalay da "Siyasette sadece resen emeklilik vardır" diye
cevap verir.