Mehmet Biten Gazeteoku

Çevre mi dedi biri?

Geçenlerde bir haber okudum. Haberin başlığı ürperticiydi: “Manisa’da korkutan görüntü.” Emin olamadım, geçtim ancak bir süre sonra merakım galip geldi. Açtım haberi ve okumaya başladım....

21 Ocak 2018 | 78 okunma

Geçenlerde bir haber okudum. Haberin başlığı ürperticiydi: “Manisa’da korkutan görüntü.” Emin olamadım, geçtim ancak bir süre sonra merakım galip geldi. Açtım haberi ve okumaya başladım. Daha birkaç satır sonra müthiş bir kızgınlık hissettim. Haber şu şekilde: “Manisa’nın içinden geçen dereyi köpükler kaplamış ve görenleri tedirgin etmiş.” Üç aşağı beş yukarı bu şekildeydi. Daha sonra haberin devamı geldi, yağmuru fırsat bilen fabrikalar atıklarını dereye akıtmışlar. Korkunun kaynağı deredeki köpüklermiş. Haberin etkisi ben de sarsıcı olurken haber adeta geçiştirilmiş biraz da magazinselleştirilerek verilmişti. Ne demek yağmuru fırsat bilmek? Ve olanca zehri dereye boca etmek! Bunu bir türlü anlayamadım. Rahmetle kir pas temizlenirken bunu ganimete çeviren üç kuruşluk mal, mülk sahiplerine bir tek söz bile söylenmemiş. Haliyle bu da ekstra can sıkıyor.

Çevreciler bir şey yapmış mı diye baktım, idare ne yapmış diye baktım hiçbirinde ufak bir kımıldama göremedim. Sonraki günler ne olmuş diye taradım hiçbir şey ile karşılaşmadım. Sonra haberi yapan muhabirler de galiba çoktan unutmuşlardı. Ben sürecin nereye vardığını merakla her gün haberleri incelemeye devam ettim. Maalesef! Belediye ceza kesebiliyormuş ve kestiği ceza otuz liradan on bin liraya kadar bir rakammış. Yerel gazeteye mülakat veren yetkili, halkı da duyarlı olup Belediye’nin yanında olmaya davet ediyor. Şimdi bütün bu kirliliğin ve şuursuzluğun bedeli olan otuz liraya mı sevinelim yoksa fabrikasının atıklarını dereye dökebilecek vicdana sahip fabrika sahibi beylere(!) mi üzülelim, karar veremedim.

Şimdi bu konu şunu gösteriyor ki bizim insanımız giderek tabiattan, merhametten ve güzellikten uzaklaşıyor. Hattı zatında böylesi konulara eğilmenin ekmek parası ile geçiştirilmesi de ayrı bir trajediyi ifade ediyor. Bütün bu haberleri restorasyonlarla birer ucubeye dönen tarihi eserlerde de görüyoruz. Demek ki verdiğimiz eğitim diploma sahibi, iş sahibi yapıyor ancak estetikten, nezafetten ve zarafetten nasiplendirmiyor. Onun haricinde duyarlılıklarımızı da kaybettiğimizi gösteriyor ki, yaşanılan şeyin görüntüsünden korkan ancak sebebini öğrendikten sonra hiçbir şey yokmuş gibi davranan insanımızda gelecek adına ümit vermiyor. Öyle ki adeta içimizde kayboluyoruz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hayata Açılan Kapı: Okumak! 25 Şubat 2018 | 265 Okunma Muhtelif Meseleler 18 Şubat 2018 | 117 Okunma Hayırlı cumalar! 11 Şubat 2018 | 174 Okunma Aynı be ya! 04 Şubat 2018 | 121 Okunma Hatıralar yürüyünce 28 Ocak 2018 | 272 Okunma