Kimisi için seks, başlı başına bir amaçtır ve randevunun olmazsa olmazıdır. Kimisi içinse önce ruhun ve beynin tatmini gerekir, bedensel tatmin ancak bunların tamamlayıcısı olur. Bütün mesele ‘mış gibi’ yapmamaktır aslında. Amaç seksse, ‘aşıkmış gibi’ davranmamak mesela.
İstanbul’un gece sohbetlerini çok seviyorum. Hele hele bir bar kapısında, soğuktan titreyerek sigara içilirken ayaküstü yapılan konuşmalar ilişkiler dünyasının en yalın, en gerçek konuşmaları oluyor. Birkaç kadeh içki ile çözülen diller, yine içkinin verdiği cesaretle sadece gerçeği anlatıyor çünkü. Birkaç gece önce, böyle bir sohbetin ortasında buldum kendimi. Kendi aralarında konuşan üç kadından biri, bar kapısının önünde beni görünce “Hadi Aşk Doktoru’na soralım” deyiverdi. Ben gülümseyerek “E hadi sorun bakalım” cevabını verince de hiç duraksamadan girdi konuya.
ORTADAN KAYBOLMAK
“Randevu öncesi buluşabilmek için mesaj üzerine mesaj atan, bana sanki hayatının merkeziymişim gibi davranan, kapıma çiçekler gönderen adam, buluştuğumuzun ertesi günü resmen ortadan kayboldu. Tamam, bu soruyla daha önce defalarca karşılaşmışsınızdır ama Allah aşkına söyleyin neden böyle yapıyorlar? Ya da ben neyi eksik yapıyorum da ertesi gün aranmıyorum?” dedi.
Evet, bu soruyla binlerce kez karşılaşmıştım ve genellikle de aynı sonuca ulaşmıştım. Sadece seks amaçlı bir kadına yanaşan erkek, bu isteğini elde ettikten sonra ortadan kaybolurdu. Doğal olarak “Randevunun sonunda birlikte oldunuz mu?” diye sordum. “Hayır” diye cevap verince işin içine diğer şık girmişti. Erkek yine seks amaçlı yanaşmış ama istediğini elde edemeyince ya da bunu elde etmenin epey zaman alacağını görünce ortadan kaybolmuştu bana göre.