Karantina sürecinin ardından beklemeye alınan nikahlar bir bir kıyılmaya başlandı. Evlilik iyidir, hoştur ama çok da fazla anlam yüklememek gerek. Dün bu köşede, aşkla ilgili klişeleri yazmıştım. Bugün sıra evlilikte. Yıllar boyunca öyle şeyler söylenmiş ki evlilikle ilgili, gerçeklik algısı tamamen kaybolmuş ve körü körüne inanılır hale gelmiş. Oysa bu klişeler ne yazık ki insanları yanlış yönlendiriyor ve geriye mutsuz evlilikler kalıyor. İşte o klişeler...
1. EVLENDİKTEN SONRA DÜZELİR
Türkiye’de birinci sıradaki boşanma sebebi sorumsuzluk ve ilgisizlik. Bu sebeple boşananlara da “Evlenmeden önce eşinizin sorumsuz ve ilgisiz olduğunu bilmiyor muydunuz?” diye sorulmuş. Ankete katılanların yüzde 65’i “Biliyordum ama evlenince düzelir sandım” diye cevap vermiş. Demek ki neymiş, evlendikten sonra düzelmiyorlarmış. Yani evleneceğiniz kişiyle ilgili aklınızda olumsuz düşünceler varsa, bunların evlendikten sonra da aynı kalacağını bilin. 2019’da bu ülkede 155 bin çiftin boşandığını hatırlatır, size mutluluklar dilerim.
2. NİKAHTA KERAMET VARDIR
Yoktur. Nikah bir büyü, bir sihir değildir. İlişkinizde sorunlar varsa, bu sorunları halledecek sihirli reçete değildir. Aksine nikah, hayatınızı daha da zorlaştıracaktır. Örneğin, sevgiliyken kafanız kızdığında kapıyı vurup gitme hakkına sahipken evliyken bunu yaparsanız hukuki açıdan sorumlu duruma düşersiniz. Nikah, birlikte yaşama iradesini yine birlikte ortaya koyabilen, problemden değil çözümden yana olabilen, aile olabilme olgunluğunu taşıyabilecek ve ebeveynlerini değil nikahla birlikte kendi kurduğu çekirdek ailesini ön plana alabilecek olan kişilerin yapması gereken bir sözleşmedir.
3. ÇOCUK EVLİLİĞİ KURTARIR