Bilmem ki; yaşamın şu derin ve sarsıcı keşmekeşinin içinde topluma-ülkeye her konuda zarar verenlerin ne kadar farkındayız?..
Bizi kendimize bile esir eden gafletin ne kadar farkındayız örneğin?.. Ne kadar bilinçli ve duyarlıyız acaba gaflete düşmemek konusunda?..
Oysa sıradan saydığımız, bazen bir hapşırık gibi gelip geçer diye düşündüğümüz "gaflet", bir düşmanın hasmına kuracağı pusudan bile çok daha tehlikeli bir çıkmazdır!..
Çünkü insanın boşvermişliğinin derin girdaplarında, biraz da kendi kendini arkadan hançerlemesidir gaflet!..
"Gaflete düşmek" deyimi de sıradan, anlamsız, boş ve gereksiz bir tanımlama değil aslında... Tam aksine, insanın kendi kendine, bilerek ya da bilmeyerek kurduğu tuzağın zihinlerde çakan sarsıcı, şok edici ve hasar bırakıcı şimşeğidir gaflet...
"Gaflet uykusu" deyimi ise herhalde en çok Türk toplumuna özgü bir sıkıntı olsa gerek... Çünkü son yıllarda ülkeyi ve milleti sarsan o kadar vahim olaylara rağmen, memleketin en az yarısı bir türlü uyanamadı şu derin ve karanlık uykudan!!!