29 Ekim her yaklaştığında Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni bir kez daha okurum...
Çünkü o hitabe yalnızca cumhuriyetin hangi badirelerden geçtiğini değil, aynı zamanda hangi tehlikelere sürüklenebileceğine de dikkat çeken yaşamsal satırlarla doludur...
Siz de ülkenin nereden nereye geldiğini ve 95 yıl sonra ne yazık ki eski vahim noktaya nasıl sürüklendiğini görmek istiyorsanız, Hitabe'yi bir kez daha, sindire sindire okuyunuz;
Atatürk'ün; tehditleri, tehlikeyi, yıkımı, yozlaşmayı, iş birlikçiliği ve ihaneti de anlattığı Gençliğe Hitabe 20 Ekim 1927 tarihli...
Büyük Önder'in 91 yıl önce öncesine ait çok önemli saptamaları, Kurtuluş Savaşı'nda, yani Osmanlı'nın işgal edilmiş topraklarındaki "ahval ve şeraiti" anlatıyordu...
Tarihin her açıdan tekerrürden ibaret olduğunu da kanıtlayan çok yaşamsal satırlardır Hitabe'deki vurgular...