'Kurtuluş Savaşı’nın kanlı destanıyla kurulmuş Atatürk Cumhuriyeti’ni yıkıcılara kolayca teslim edebiliyorsanız, aha Amerika orada!..'
Amerika gerçekten “fırsatlar ülkesi” mi ve de “demokrasinin beşiği” mi?
Bu soruların çok farklı yanıtları var... Bu sayfada, 9 gün boyunca Amerika’yı anlatırken siyasete girmemeye çalıştım... Amacım, okumak kadar gezmenin ve görmenin de insanın yaşama bakışı açısından ne kadar önemli olduğunu anlamak ve anlatmaktı...
Aksine; hedefim El Kaide, IŞİD ve PKK gibi terör örgütlerine yönelik sorunlu bakış açısı nedeniyle sık sık eleştirdiğim ABD politikalarına kimi çevrelerin ezeli hayranlığını anlatmak değildi...
Ancak aynı zamanda, dünyanın jandarmalığına soyunması nedeniye tepkimi saklamadığım bu ülkeyi çocukluğumdan bu yana görmeyi istediğimi de vurguladım... Bu dizi yazısı işte bu nedenle tarihi-turistik gezi notları tadında bırakıldı...
Oraya gidişimin asıl nedeni oğlum Murat’ın hukuk masteri yaptığı üniversiteden mezuniyetiydi... İşte “okyanus ötesi”ni ya da “Sam Amca”nın bu devasa ülkesini görme fırsatını oğlumun oradaki varlığı verdi bana...