Yaşamın karanlık cenderesinde, insanın kendine yönelik ihanetinden büyük bir "yıkım" olamaz herhalde...
Peki; rejimin kendine ihaneti, peki ülkeye, ulusa, doğaya ve çevreye yönelik, iktidarların ihanetine ne demeli?..
İşte Türkiye; yaşadığı doğal felaketlerden ders almayan nadir ülkelerden biri olarak yalnızca topluma değil, doğaya ve yaşama da "derin darbe"ler vuracak tehlikeleri gözardı ediyor!..
Amacım karamsar bir manzara çizmek değil elbette... Asıl mesele, yaşamın içindeki çarpıklık ve çelişkilere dikkat çekmek ve uyarabilmek...
İşte o çelişkilerden bile nemalanmaya kalkan iktidarların ikiyüzlü, vurdumduymaz, pervasız ve zalimce icraatlarını yüzlerine çarpmak herhalde herkesin içinden de geçiyor olmalı?..
Ne yazık ki her tür çarpıklığın millete dayatıldığı bu ülkede, karanlığa dikkat çekmek, karamsarlık olsun diye kurgulanan bir eylem olamaz...