Siyaset tarihinde böylesine kirli bir siyasal mücadele görüldü mü acaba?..
İnsan onurunun yağmalandığı, belaltı vuruşlarının çamur gibi paçalardan aktığı, zırvaların havada parende attığı, kirli- sivri ve haysiyet celladı bir dilin siyaset uğruna balçığa dönüştürüldüğü bir sürecin ayarsızlığında dönüyor memleket...
Türkiye seçime gitmiyor, bugünlerde kendi ile savaşıyor adeta!.. Hem de acımasızca!!!
Çünkü İstanbul üzerinden yürütülen bir seçim mücadelesinde her tür zavallılık var, kural- kaide- gelenek- görenek ise hak getire!..
İktidarın tüm unsurları; belediye başkanları, tarikat ve cemaat liderleri, bürokratları, kiralık kalemleri ve yandaş basının tamamı ağır bir taarruz için sahaya sürülmüş son dönemde... Üstelik pervasızca!!!
Milletin, yardımlarla ayakta tuttuğu Kızılay gibi kuruluşların yöneticileri siyasete bulaşıyor, başta İzmir olmak üzere Anadolu kentlerinden kaymakamlar İstanbul seçimi için sokak sokak dolaşıyor ve devletin saygınlığı siyaset çarkının çıkarları uğruna yerlebir ediliyor...