Şehrin çok uzaklarında kabuk tutmuş yaralar gibi köhne ve yalnızlık görüntüleri aksettiriyordu o eskimiş ve de çok hüzünlü manzara...
Çünkü sahipsiz çocuklar gibi de duruyordu uzaktaki kayalıklar ve bağrındaki mazlum yaralar!..
Yaz geçmiş, sonbahar kendi deminde, zamanın sigara kâğıdından savrulacak pervasız efkârını da bekliyordu sanki!..
Velhasıl, sahipsiz günlere terk edilmişti adeta, uzaktan meçhulü de andıran antika eskisi o yıkılmış tablolar...
Ve sitem de vardı sanki uzaktan el eden o sersemlemiş pejmürdeliklerde!..
Kim bilir, az öteden geçen biçare insanları çağıracak gibi özlem de yüklüydü sanki orası...