"Varlık içinde yokluk derler" ya, bir kirli tuzağın enkaza çevirdiği verimli arazilerinde, altın yumurtlayan tavuklar boğazlanıyor bu ülkede...
Memleket; siyasetiyle, devletiyle, yurttaşıyla, üreticisiyle, esnafıyla - hem de kendi topraklarında- (üstelik tam da sırtından hançerleniyor) da, gaflet bir kara perde gibi, kendi kendine örtüyor kahredici ihanetleri!!!
Oysa her yerden kuşatıldı ülke, zulümle, haince ve alçakça kuşatıldı...
Siyasetin de beceriksizliğiyle, "üretme-teslim ol, dışa bağımlı kal" stratejisi ne yazık ki yavaş yavaş çökertti bu ülkeyi... Her yerden insafsızca, zalimce çökertildi ülke...
Üretemediği için, büyüyemediği için ve artık "kendi kendine yeten" birkaç devletten biri de olamadığı için tüm -verimli ancak atıl- kaynaklarının içinde, sanki zulüm ateşinde kaynatılıyor, inim inim inletiliyor bu ülke!..
İşte son haftalardaki ekonomik yangınla daha da büyüyen çöküşün çok vahim ve ürkütücü kanıtları;