"Basın" sektörünün adı "medya"ya dönüşünce, yalnızca yandaşlaşma başlamadı, aynı zamanda yozlaşma hakim oldu, özgürlükler kısıtlandı, yandaş kalemşörler algı operasyonlarının figüranlarına dönüştü ve iktidar yalakalığı medya sayfalarından- ekranlarından balçık gibi akmaya başladı...
Peki; medya bozulur da gazeteciliği layıkıyla yapmaya çalışanlar memlekette rahatça kalem oynatabilir mi?..
Ne yazık ki Türkiye bu konuda da, kirli bir çelişkinin ikileminde ayakta durmaya çalışırken, gazetecileri zapturap altına almak isteyen karanlık odaklar da boş durmuyor...
İşte bağımsız medya bir taraftan yandaşların kendi meslektaşları üzerindeki taarruzları ile boğuşurken diğer yandan da eşkiyalığın hazır kıtalarının kurban olabiliyor... Hem de Ankara'nın göbeğinde, karanlık pusular kurularak!..