AKP kurucusu ve genel başkanı, Atatürk'ün koltuğunda oturan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan...
Ne yazık ki ısrarla Atatürk'ün koltuğuna oturtulan, Erdoğan'ın en yakın dava arkadaşlarından, "Laiklik yeni Anayasa'da olmamalıdır" sözleriyle ve Atatürk karşıtı davranışlarıyla toplumda büyük infial yaratan, laik cumhuriyetin TBMM Başkanı İsmail Kahraman...
Ve Rize Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde Atatürk anıtına gitmeyen, "Biz ata, ite, puta tapanlardan değiliz" şeklindeki iğrenç sözleriyle Büyük Önder'e öfke kusan, "laiklik çoktan tarihin çöp sepetine gitmiştir" diyerek laikliğe de saldıran şeriatçı Şevki Yılmaz...
Bu üçlü farklı zamanlarda da olsa, aynı kişi ve aynı amaç için bir "hasta"hane odasında buluştular!.. Üstelik durumu ruhen ve fiziken de çok vahim olan bir "hasta" için!.. Onun önünde saygıyla durdular, elini tutarak gözlerine baktılar ve acil şifa dilediler...
Peki; kimdi o zavallı şahıs?.. Ortalıkta "fes"le dolaşacak kadar şaşkın olan ve anlattığı zırvalarla halkın öfkesini çeken, bu arada sırtını AKP'ye dayadığı için de devletin pek dokun(a)madığı bir zavallıdır o!..
Yani; ömrünü Atatürk, cumhuriyet, İnönü ve Kurtuluş Savaşı'na düşmanlıkla geçirmiş, bir dönem akıl hastanesinde yatmış, medyada "sahte tarihçi" diye adlandırılan ve "fesli" diye alay konusu da olan Kadir Mısıroğlu...