Doğruydu... Kaçakçıydı hepsi... Arap atlarının üzerine yığdıkları 'gâvur eskisi' giysileri mayınlı tarlalardan geçirip Urfa'nın Kötüler Mahallesi'ne getirene kadar canları çıkardı...
Kurşun sesleri ve jandarma korkusu geride kaldığında, terlemiş atlar bir mağaraya sığındığında; puşuya sarılmış yürekler rahat bir nefes alırdı!..
Kötüler, Urfa'nın güneyinde, Neolitik Çağ'dan kalma mağaralar üzerine kurulmuş bir mahalleydi... Kimse bilmezdi "Kötü" isminin aslında "Guti" kavimlerinden kalma olduğunu... Sanırlardı ki, bütün cihanın tüm kötüleri bu mahalleye birikmişti!.. Oysa yanılgı, kötülükle iyiliğin çelişkisi kadar derindi orada!..
Yöre halkı gecekonduları verimli araziler üzerinde kurarken Kötüler'in sakinlerinin dağ başını seçmesinin tek nedeni vardı; orası kaçakçıların rahatça gizlenebileceği devasa mağaralarla çevriliydi!..
Yani, aslında insanlar yaşamak için değil, yakalanmamak için sığınmıştı o kayalık ve gizemli coğrafyaya!..
Orada yaşayanlar; korkuyla atan bir yüreğin, toprağa pusulanmış paslı bir mayının kölesi olabileceğini çok iyi bilirlerdi!..