Tarihin çok eskilerinden kalan su kaynakları da kuruduğu için artık sulu tarım yapma olanağı kalmayan Harran Ovası ve çevresinin makus talihini yenmek için Türkiye Cumhuriyeti büyük mücadele verdi...
1960'larda düşünülen Aşağı Fırat Projesi'nin amacı, işte çatlamış toprakların en çarpıcı manzaralarının yansıdığı Harran'ın kaderini değiştirmekti...
Harran Ovası'ndan 50 kilometre uzaklıktaki Fırat Nehri yüzyıllardır boşa akarken, Dicle ile buluşarak Şatt-ül Arap adıyla Basra Körfezi'ne dökülürken çıkardığı ses, yalnızca Harran'ın gözyaşları değil, o coğrafyada yüzlerce yıldır suya hasret yüzbinlerce insanın hıçkırığıydı aynı zamanda...