Başlığa bakıp da şaşırmayın; ironi değil, derin bir paradoksu da anlatıyor bu başlık!..
Ve aynı zamanda uzun yıllardır süren sinsi bir pervasızlığı, ihmali, sorumsuzluğun arkasındaki sorunları da irdeliyor yazının başlığı...
Bu başlığa bakarak şunu da sorabilirsiniz; "Türkiye'de terörle mücadele gereği gibi yapılabildi mi?.."
Ancak bu soruyu neden sorduğumuzu anlamak için, "Amanoslar'da kaybolan çanta" başlığıyla 10 yıl önce yaptığımız bir analize yeniden dikkat çekmekte yarar var;
"PKK, 1984 yılının Ağustos ayında Siirt'in Eruh ilçesine baskın düzenledikten sonra terör eylemlerini yoğunlaştırdı... Ancak örgüt, 1990'a gelindiğinde şiddet yorgunuydu!.. Suriye'de gizlenen Abdullah Öcalan dikkat çekmeyecek yeni bir 'barınma hatta tedavi merkezi' arayışına girdi...
Kısa bir süre sonra hem Suriye'ye yakınlığı, hem deniz bağlantısı, hem de metropollere iniş olanağı nedeniyle Hatay bölgesindeki Amanos Dağları PKK'nın 'Batı üssü' olarak belirlendi. Devlet, Güneydoğu'da PKK'yla mücadele ederken, örgüt dikkat çekmeden ilk timlerini Suriye'nin Lazkiye bölgesinden Samandağ ve Arsuz kıyılarına çıkardı.