5 Eylül 2017 günü bu köşede, “Bombanın fitili nereye uzanıyor” başlıklı bir yazı vardı... İşte o yazıda, “IŞİD ve El Kaide analizlerinde her zaman dikkat çektiğimiz asıl tehlikenin, her zaman pusuda olduğunun bir kez daha altını çizmeden geçmeyelim” dedikten sonra şu yaşamsal uyarıları da yapmıştık;
“IŞİD gibi şeriatçı örgütler askeri açıdan sıkıştıkları ve tükenmeye başladıkları en kritik dönemlerde, her zaman en yakındaki hedeflere yönelmekten çekinmediler... Velhasıl Deyrezor ve çevresinden kaçan bir örgütün, kendini eylemsel açıdan ifade edeceği saldırı alanları bellidir; Irak, Suriye ve ne yazık ki örgüte bir zamanlar hoşgörüyle bakan siyasetçi ve yazarların da bulunduğu Türkiye!.. Yakın hedef açısından Türkiye’nin ‘teyakkuz’a en çok önem veren ülkelerin başında olması gerekiyor... Çünkü örgütün daha önceleri Türkiye’de onlarca büyük eylemde, yüzlerce masumu katletmiş olması unutulacak gibi değil... IŞİD, Irak’tan sonra Suriye’de de yenilirken, kanlı fitilin ucu serseri mayın gibi bundan sonra nereye uzanabilir acaba?.. Hizbullah, El Kaide ve IŞİD’den çok çekmiş Anadolu toprakları açısından, ‘aman dikkat’ demekten başka bir şey gelmiyor elden!..”