Türkiye özellikle son 3 yıldır karanlık, kuşkulu, korkuyu dayatan, insanı fazlasıyla geren ve toplumu sürekli kıskaçta tutan çok tuhaf bir süreçten geçiyor ki, anlayabilen beri gelsin...
AKP tarafından yakın geçmişte çıkartılan ve devletin her köşesinde laik cumhuriyeti körelten yasalara, 2023'le ilgili vahim siyasi planlara ve durmak bilmeyen gerici kadrolaşmalara bakılırsa, yürekte bir yumruk haline gelen çığlıklar aynı cümleye odaklanmaya devam edecek; "Vah laik cumhuriyetin geleceğine vah!.."
Çünkü geçen yıl yapılan referandumdan bu yana yaşanan siyasi ve toplumsal gerginlikler kaos sahnesinden inmiyor bu ülkede... Herkesin zihnindeki ürkütücü sorular her geçen gün daha da çıkmaza giriyor;
"Başkanlık seçimi cumhuriyetin rövanşı mı olacak", "1919'un 100. yılında Bandırma Vapuru geri mi dönecek", "1923'ün yüzüncü yılında cumhuriyet yıkılacak mı?.."
İşte bu sorular cumhuriyetin geleceğiyle ilgili kaygıları kangrenleştirirken, kritik yasa değişiklikleri, seçim kanunundaki tuhaf oyunlar ve sinsi siyasi ittifakların memlekete huzur getirmeyeceği de ortada...
Velhasıl, milleti aylardır adeta esaret altında tutan rejim endişelerinin konuşulması bile ülkenin geleceğiyle ilgili kaygıları derinleştirmekten öteye gitmiyor...