Dinci terör Orta Doğu ve Afrika'nın geri kalmış bölgelerinde kök salarken, militanların büyük bölümü Arap kökenli gruplardan oluşuyordu...
Türkiye'de ise El Kaide ve IŞİD gibi Selefi kökenli örgütlerin militan kadrolarının arasında Hizbullah'tan El Kaide'ye, oradan IŞİD'e yönelen Kürt kökenli militanlar da vardı...
Örneğin; 15- 20 Kasım 2003'te, İstanbul'daki 4 patlamada 60'tan fazla insanı katleden militanların tamamına yakını Bingöl ve Diyarbakır kökenli eski Hizbullahçılardı...
O tarihlerde bomba yüklü 4 kamyonun direksiyonuna geçerek HSBC Bank, İngiltere konsolosluğu ve iki sinagoga intihar saldırısı düzenleyen militanları eyleme sürükleyenlerin çoğunun da Hizbullah'ı Güneydoğu'da palazlandıran ve örgütün 2000 yılında çökertilmesinin ardından El Kaide saflarına geçen Doğu kökenli şeriatçılardı...
Hizbullah'ın büyümeye başladığı 1990'lı yıllarda yabancı istihbarat birimleri tabii ki, her terör örgütünde olduğu gibi dinci militanlar arasına sızmış olsa da, Türk Hizbullahı'yla ilişkiye giren dış kaynaklı örgüt elemanları genellikle Suriye, İran ve Irak kökenliydi...
Usama Bin Ladin'in "terörün şemsiyesi"ni açarak dünyanın en az 80 ülkesinde militan kadrolar oluşturduğu El Kaide, emperyalizmin Orta Doğu ülkelerinde çadır devletler kurma operasyonunda taşeron olarak kullanılırken, teröristlerin kökenleri de değişiklikler gösterdi...