Bir memleketin yıkılması, viran olması, ocaklardan feryatlar-figanlar yükselmesi için illa ki deprem olması, kıyamet kopması gerekmiyor...
Ülkemizdeki vahim gidişat da kanıtlıyor ki; memleketi sarsan ekonomik felaketler depremlerden bile daha yıkıcı sosyal sorunlara yol açıyor ve bunların en acı sonuçları cinayetler, bunalımlar ve cinnetlerle toplumun genelinin psikolojisini bozmaya devam ediyor...
İşte önceki gün cinnet geçiren insanlar, 4 kadını katlettiler, bazıları bu sırada anneleri ve çocuklarını da vurarak intihar etmişken, bu vakaların kökenindeki sosyo ekonomik bunalımlar daha ne kadar gözardı edilecek acaba?..
Hazine Bakanı istifa etmişmiş, piyasaya müdahale edilmişmiş, döviz inmişmiş- çıkmışmış, borsa yükselmişmiş, bunların geçim sıkıntısı çeken dargelirli insanlar için ne kadar önemi var acaba?..
Türkiye'de piyasa çalkantılarından nemalanan asıl kesimler dövizleri- altınları olan, paradan para kazanan rantiyeler değil mi?..
Uyku onlara haram, yaşam onlar için amansız bir takip!.. Çünkü gözleri borsada, döviz ekranlarında ve kulakları her an piyasada onların...