Tablo vahim, manzara kahredici ve de o hazin "bilanço" olabildiğince dehşet vericidir!..
Manzara Kamboçya'dan, Vietnam'dan, Meksika'dan ya da terör-uyuşturucu kartellerinin cirit attığı, insanlığa her alanda kan kusturulan uzak diyarlardan değil...
Tabloya bakınca içi acıyor insanın... Sarsılıyor insan tüm benliğinden... Yalnızca kahrolmuyor, korkuyor insan bu tablonun dehşet verici rakamlarından!..
Ve en önemlisi de, "biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz" sorusu zihinleri tırmalarken, insanın inanası gelmiyor ortaya saçılan rakamlara...
Çünkü bir memlekette huzuru-güvenliği-toplum sağlığını ve en önemlisi de ülkenin geleceği olan nesilleri tarumar edercesine sarsan, akrep gibi kuşatan ve zehir gibi çökerten bir acı manzaradır bu...
Bilançoya bakınca ve rakamlardaki dehşet verici yansımaya göz gezdirince, akla gelen soru hiç değişmiyor; "Bu ülke ne zaman böylesi bir bataklığın cenderesinde adım adım çöktü, ne zaman bu kapkaranlık tünelin içerisinde, kan ve zehir sarmalının uçsuz bucaksız deryasında çırpına çırpına yaşamaya çalıştı?.."