"İnat etmişti yağmur sanki, "Yağmayacağım" diye!.. Yağsaydı keşke... Yağsaydı da puslu bir havada pusuya yatmış bir ölümün o acımasız ilk kıvılcımını söndürebilseydi!..
21 yaşındaki bir genç kız, sonsuzluğun son voltalarını atmıştı o sabah!..
Depoya inmiş, elindeki bidona gaz doldurup avlunun tam ortasına gelmişti... Soğuk havada kaskatı kesilen bedeninde küçük buz tanelerine dönüşen ter damlaları, canından kopup toprakta yuvarlanmıştı!..
Şöyle bir baktı çevresine... Kurumuş bir dala konmuş küçük garip serçeyi ve küflenmiş bir ekmeğe dişlerini geçiren köpek yavrusunu izledi bir süre...
Karıncalar ise terliğe gizlenmiş ayakların dibinde, toprağın kara bağrında sıcak mağaralar arıyorlardı!!!
Onun dışındaki her canlı yaşam peşindeydi o an...