Halep, Deyrezor, Kobani, Afrin, Rakka ve diğerleri...
Yıllardır cehenneme dönüşen saldırıların yıkımlarıyla, katliamların kan gölüyle ve öfkenin bitmeyen pervasızlığıyla cenderede tutulan yanı başımızdaki topraklar...
Tıpkı Irak ve Libya gibi huzursuzluğun, parçalanmanın ve ölümün dayatıldığı toprakların çaresiz bırakılmış köşe-bucaklarıdır oraları...
Emperyalizmin, su ve petrol uğruna, "böl-parçala-yönet" stratejisinin "rant" kölesi yapmaya çalıştığı, Orta Doğu'nun yeni kurbanlarıdır o topraklar...
Üstelik toprağıyla, kentleriyle, siyasetiyle, geleceğiyle ve en çok da insanlarıyla, bomba-kan-göç sarmalında yıkıldıkça yıkılan çaresiz topraklar...
İhanettin zalim çerçevesi için ölüme ve yıkıma bir vahim manzara aranıyorsa; işte Irak ve Libya'dan sonra, durmayan kan gölüyle bir kaos manzarasıdır Suriye...