"Yağma Hasan'ın böreği" sözü var ya, tarihçiler son 500 yılın siyaset ve devlet şatafatını araştırsalar, herhalde AKP döneminde yaşanan dehşet verici savurganlığın Kilimanjaro'nun görkemini bile geride bıraktığını çok kolay tespit edebilirler...
Osmanlı'nın harem-şatafat hattında, "değmeyin keyfime" dediği "Lale Devri" bile kıskanırdı sonradan görmeciliğin, son yıllarda iyice utandıran siyaset ve zenginlik piyesini...
İşte Türkiye'de son yıllarda, tuhaf, şaşırtıcı ve şok edici bir değişim yaşıyor siyasetle birlikte insan profili de...
Yokluktan zenginliğe, ezilmişlikten sonradan görmeciliğe uzanan bir değişim parmak ısırtırcasına şımartıyor AKP güruhundan beslenen "ne oldum delisi" kesimleri!..
"Dinci"lerin Teşvikiye'yi, iktidar borazanı karı-koca televizyon tetikçilerinin ise "yalı"ları keşfetmesi gibi, kendilerini "dindar, muhafazakâr" diye niteleyen; çember sakallısından, kara çarşaflısına, tesettürlü sosyetesinden tarikat müridine kadar Lale Devri'nin şatafatını bile kıskandıracak müthiş bir debdebe yaşıyor iktidardan beslenenler...
Kadın-erkek, genç-yaşlı fark etmiyor; AKP tabanının bir kesimi gecekondulardan lüks sitelere, şeyh dergahından kafelere, halk otobüsünden lüks ciplere uzanan öylesine şaşırtıcı bir sosyo-ekonomik değişim-dönüşüm sergiliyor ki, görenlerin ağzı açık kalıyor...