Bir gemi muhabbetidir gidiyor. Kimimiz “Aynı gemideyiz!” diyor. Kimimiz “Aynı gemide değiliz!” diyor. Belli ki birileri artık aynı gemide olmamız gerektiğine inanmıyor.
Pek tabii dileyen dilediği gemiye binebilir. Ve pek tabii dilediği kimselerle yolculuk ve yoldaşlık edebilir. Sorun, ifade biçiminde saklı o derin nefrette. O birileri, kendilerinden farklı olanı “düşman” görüyor. Onlara karşı derin bir nefret içinde. Kutuplaşmanın bu türlüsü çok tehlikeli. Çünkü kıyıcı bir öfke barındırıyor.
“Aynı gemide yaşamak”, farklılıkların ortadan kalkması veya kaldırılması anlamına gelmiyor. Bu itirazı getirenler de bunu bilmiyor değil. Onlar gemi kaptanına düşmanlar. Geminin götürülmek istendiği yer, onların istemediği bir yer. Gemiye belki bir itirazları yok; lakin rotaya fena halde karşılar.