İhramımızı giydik.
Beyaz kefenimizi.
Rabb’imizin karşısında hiçliğimizi gösteren o bembeyaz giysimizi.
Sadece biz değil, Kâbe de gelişimizin hürmetine beyaz ihrama bürünmüş bulunuyor.
Kâbe’nin Sahibi’nin çağrısına uyup gelen mü’min kullarına bir armağanı gibi.
Hoşgeldiniz selamlaması gibi...
Evet, Kâbe tıpkı bizim gibi beyaz ihrama bürünmüş, etrafında dönüp dolaşıyoruz biz de aşkla.
Dilimizde Kâbe’nin Sahibi’ne dua ve yakarış...
7 kez dönüyoruz yeryüzünün her yerinden gelen muvahhid ve mü’min kardeşlerimizle...
“Dönüşünüz Rabb’inizedir!!” buyurur Kur’an.
Öldükten sonra Rabb’imize döndürüleceğimizi söyler Kur’an ama biz yaşarken de Rabb’imize dönüyoruz.
Yüzümüz sadece O’na karşı.
Sadece ve yalnızca O’nun karşısında boynumuz bükük.
Yeryüzü şeytanlarına karşı dik duran başımız bir tek O’nun karşısında eğik.
***
Arafat’a çıkmak için son hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Tavaftan sonra sa’yimizi yapıyoruz