Ben TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesiyim. Bu komisyonumuza bağlı alt komisyonlardan biri olan cezaevi komisyonu başkanıyım.
Bu komisyonda muhalefet partilerinin milletvekilleri de var.
Biz resmi görevimiz gereği cezaevlerini inceliyoruz.
Cezaevlerinden gelen tutuklu ve hükümlülerin şikayetlerini yerinde görmek için veya cezaevlerinde sorunları yerinde tespit etmek için ziyaretler yapıyoruz.
Bu çerçevede cezaevlerinde bulunan herkesle görüşüyoruz.
Hiçbir tutuklu ve hükümlünün örgütsel aidiyetine veya işlediği suçlara bakmaksızın herkesle görüşüyor ve herkesin sorunlarını dinliyoruz.
Özellikle hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili her birimizin özel hassasiyetleri oluyor.
Bu son derece insani ve ahlaki bir tutumdur.
TBMM adına yaptığımız bu işlem görevimizin gereğidir.
Heyetimizin içinde sadece AK Parti’li vekiller yok, aynı zamanda CHP’li, MHP’li ve HDP’li vekiller de var.
Resmi görevimizi ifa ederken görüştüğümüz tutuklu ve hükümlüler üzerinden başkaca politik mülahazalar ileri sürmek elbette gayr-ı insani ve gayr-ı ahlakidir. Çünkü hiçbirimiz münhasıran şu veya bu terör örgütlerini ziyaret için orada bulunmuyoruz.
Sözlerimin CHP’liler ve CHP’li kalemşorlar ile Erdoğanfobik eski Türkiye artıkları tarafından bağlamından kopartılarak kullanılması ve en kötüsü de başka bir mecraya taşıyarak politik bir istismar konusu yapılması tam anlamıyla bir istismar ve ahlaksız örneğidir.