ABD ve AB tehlikeli oynuyor.
Aleni bir düşmanlık siyaseti izliyorlar Türkiye’ye karşı.
Darbe girişiminden sonra giderek pervasızlaştılar.
Ne dillerinin ayarı var, ne de siyasetlerinde ahlak ve tutarlılık.
Her şeyleri yalan üzerine kurgulanmış.
Demokrasi savunuları yalan.
Teröre karşı oldukları yalan.
Varsa yoksa kendi çıkarları.
Kendi çıkarları için demokrasinin sırtına binmekte hiçbir sakınca görmedikleri gibi, terör örgütlerine ve darbe girişimlerine arka çıkmayı da ahlaksızca bir yöntemle sözüm ona demokrasi kılıfı altında yapmakta hiçbir sakınca görmüyorlar.
Kendilerine boyun eğmeyen başka ülkelerin liderlerine karşı geçmişte yapıp ettiklerinin aynısını bugün de yapıyorlar.
İran’da “milli lider” Musaddık’ı kendileri devirdiler askeri bir darbeyle.
Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’yi devirdiler.
Darbeyle yönetime gelen Sisi’nin arkasında durdular.
Duruyorlar.
Suriye’deki eli kanlı diktatör Esed’in, kendi çıkarları için ayakta kalmasını sağladılar.
Başka ülkelerdeki diktatörlerle ve diktatör rejimlerle de pek bir sorunları yok.
Onlar için demokrasinin bir önemi yok.
Diktatörlüğün de...