Tahir Elçi’nin öldürüldüğü gün HDP’liler Kandil’den aldıkları talimat doğrultusunda tek bir ağızdan konuştular:
“Katil Polis!”
Bu “Katil Erdoğan!” ve “Katil Devlet”in bir başka ifadesiydi. Nitekim PKK’nın Türkiye’de yayımlanan günlük gazetesi “Sarayın Kurşunu” diye manşet attı. PKK/HDPsever güruh bir ağızdan bu iddiayı dillendirmeye başladı. “Hapse atamadılar. Katlettiler. Faşistsiniz. Katil bir güruhsunuz!” diye twit atan alçaklar tekrar boy göstermeye başladılar. Hep aynı senaryo...
Oyuncular da, figüranlar da hiç değişmiyor...
Tahir Elçi’nin PKK’lı terörist unsurlarla polis arasında yaşanan bir çatışma anında vurulduğu biliniyor.
Elçi’nin hayatına son veren o alçak ve hain kurşunun kimden geldiği henüz belli değil.
Bunun belirlenmesi için olay mahalline giden başsavcılık ekibine PKK’lı teröristler ateş açıyorlar. Gerçeğin açığa çıkarılması için soruşturulması gerekmiyor mu?
Peki bu soruşturmayı silahlarıyla engelleyenler kimler? PKK’lılar...
Elçi’nin kimin tarafından ne şekilde öldürüldüğünün açığa çıkartılmasını talep eden HDP ve malum çevreler nedense bu soruşturmayı silahlarıyla engelleyen PKK’lı teröristlere çıkıp tek laf etmiyorlar! Demirtaş cenazede yaptığı konuşmada, “Biz faillerin açığa çıkartılmasından şüphe ediyoruz” diyor, ama öbür yanda gerçeğin ortaya çıkması için yapılması gereken soruşturmayı silahlarıyla engelleyenlere tek kelime laf etmiyor...