FETÖ’cü alçakların en sık başvurdukları bir yöntemdir bu.
Kendileri için engel olarak gördükleri kim varsa, yalan yanlış bilgilerle itibarsızlaştırmaya çalışırlar.
İşleri güçleri iftira.
Kara propaganda konusunda mahirler.
Onlar için amaca giden her yol mübah. O yüzden yalan ve iftira gırla.
Milletin yiğit evlatları üzerine alçakça ve namertçe kurşun ve bomba yağdıran bu haysiyetsiz hainlerin, itibar suikasti bahsinde neler yapabileceklerini varın düşünün artık.
Bizi en büyük düşman olarak görmelerinden büyük bir memnuniyet duyarız.
Ölüm listelerinde olmak bizim için şereflerin en büyüğüdür.
Ne korkumuz var bizim, ne de şekvamız.
Lakin bu haysiyetsiz itibar suikastçilerinin yalanlarına hâlâ inanıp bize soru soran samimi kardeşlerimizi gördüğümüzde üzülüyoruz elbet.
***
Şahsımla ilgili geçmişte de benzer yalanlar üfürdüler.
15 Temmuz’dan sonra görüyorum ki aynı yalanları ısıtıp ısıtıp servis ediyorlar.
Söylemediğim ve asla söyleyemeyeceğim kimi lafları ben söylemişim gibi tekrar tedavüle sokan bu şerefsiz FETÖ’cüler, bilsinler ki o tezviratların hiçbirisi tutmaz.
Her kılığa giren bu hainler gürûhu şimdi de “Reisçi” görünerek son noktayı koymak istiyorlar kendilerince.
Güya ben vatan haini bir PKK’lıymışım da, Reis nasıl olur da beni hâlâ partiden atmazmış!
Buna delil olarak da benim “Bağımsız Kürdistan için PKK’nın eylem koyma hakkı vardır” dediğimi aktarıyorlar!
Güya ben, “Çözüm sürecinde PKK’lı, çözüm süreci bittiğinde de azılı Kürt düşmanı”ymışım!
“Kahrolsun Türkçülük” diyormuşum! Bu da benim nasıl azılı bir Kürtçü ve PKK’lı olduğumun deliliymiş!
Ne kadar küçük akıllılar, ne kadar haysiyetsizler bu FETÖ’cüler görüyor musunuz?
Adamlar da en basit mantıksal bir tutarlılık bile yok!
Bir insan nasıl hem azılı bir Kürtçü, hem de bir numaralı Kürt düşmanı olur?
Anlayan varsa beri gelsin!
Beni akıllarınca “Reis”e ihbar ediyorlar. Ve pek tabii AK Parti tabanımız nezdinde de itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar o küçük akıllarıyla.
Sanki “Reis” beni tanımıyor, bilmiyor da onlardan öğrenecek!