Bu CHP’ye laf yetiştirmekten bıktık usandık.
Hangi yalanına, hangi çarpıtmasına, hangi istismarına cevap vereceğimizi şaşırdık.
Bu nasıl bir muhalefet anlayışıdır anlamak mümkün değil.
“Denize düşen yılana sarılır” denmiş ya, CHP de tamamen yalana sarılmış durumda.
Bir sosyal dramı veya sorunu gidermek için bir yasa düzenlemesi getiriyoruz, CHP oradan bile yalan ve çarpıtmaya dayalı bir siyaset çıkartabiliyor.
Önce bir yalan ortaya atılıyor.
O yalan çabucak sosyal medyada yayılıyor.
Sonra o yalan üzerinden iyi niyetli birileri öğrenmek adına bize sorular yöneltiyor, kötü niyetliler de başlıyorlar zehir zemberek suçlamalara.
Birincilerinin başımızın üstünde yeri var.
İkincilerin ise bu ülkeye kötülükten başka bir faydaları yok.
AK Parti Hükümeti’ni itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni ardlarına koymayan bir anlayışa sahipler.
Bu anlayışın hiçbir yerinde ahlak yok.
Bu yaklaşımın hiçbir yerinde ilke yok.
***
Sözü nereye mi getirmek istiyorum?
Şuraya elbet.
Türkiye’de bizim de asla tasvip etmediğimiz bir sosyal gerçekliğimiz var.
Nedir o?
Şu veya bu nedenle erken yaşta gerçekleşen evlilikler.
Yasalarımıza göre evlilik yaşı 2002 yılından beri, yani bizim devri iktidarımızla birlikte 18, ebeveyn rızası varsa 17.
Diyelim ki 15-16 yaşındaki bir kız, gönül verdiği bir gence kaçıyor. Bu iki genç evleniyorlar. Çocukları oluyor. Sahiden aile kuruyorlar. Sonra günün birinde koca alınıp hapse tıkılıyor. Erken yaşta bir kızla evlendiği için. Hangi suçlamayla? “Tecavüz” suçlamasıyla. Sadece koca değil babaları da aynı suçlamayla yargılanıp ceza alıyor. Aileler dağılıyor. Genç anne kucağındaki çocuklarıyla dışarıda perişan oluyor. Aileler dağılıyor, mağduriyetler alıp başını yürüyor.
Bu durumda kaç mağdur aile var?
Hapiste olan mağdur sayısı 3000.