Bir söz kendi bağlamı içinde anlamlıdır.
Her sözün bir öncesi ve sonrası vardır.
İyi niyetli insanlar o sözün siyakına ve sibakına bakarlar o yüzden.
Bir de o sözü diyene…
O sözü diyen kişi şayet ömrü hayatında hep ırkçılığa karşı çıkmış biri ise mutlaka işin işinde bir bit yeniği olduğuna inanırlar.
O sözü diyen kişi eğer hayatının her aşamasında silaha ve teröre karşı çıkmış biri ise bu işte bir iş var diye düşünürler.
Bir sözü bağlamından cımbızla kopartıp alıyorsanız ve en önemlisi de o sözü diyenin duruşuna bakmadan bunu kullanıyorsanız o takdirde tek şey anlaşılır: Düşmanlık yaptığınız o kişiye kara çalmak!
TRT’de katıldığım bir programda PKK/HDP zihniyetinin çelişkilerle ve tutarsızlıklarla dolu olduğunu açıklama sadedinde kullandığım, “Bağımsız Kürdistan için silah kullanabilirsiniz ama bugün resmi söyleminize dönüştürdüğünüz taleplerin hiçbirisi için silah kullanamazsınız. Dağda kalmanızı gerektiren hiçbir amacınız yok iken silah kullanıyor olmanız en basitinden bir çelişki ve tutarsızlıktır” anlamındaki sözlerimin başına gelenler tam da bu meyanda.
Ne yaptılar biliyor musunuz?
Bir anlam bütünlüğü içinde söylediklerimi cımbızlayıp “Kürdistan için silah kullanabilirsiniz!” noktasına taşıdılar.