Yüksek yargıdaki paralel yapılanma herkesin malumu.
Bir zırhın arkasına sığınmış, istedikleri gibi hareket ediyorlar.
Yargıtay’da ve Danıştay’da çok sayıda Pensilvanya talimatlı yargı mensubunun bulunması elbette kabul edilemez.
Devlet içinde devlet, yargı içinde yargı olmaz.
FETÖ’cü unsurların yargıdan temizlenmeleri, devletin bekası adına olmazsa olmaz bir öneme sahiptir.
Sadece devletin bekası adına değil, demokrasinin ve hukukun selameti bakımından da bu mutlaka yapılması gereken bir temizlik ameliyesidir.
İstinaf mahkemelerinin faaliyete başlamasıyla birlikte Danıştay ve Yargıtay’da yeni bir düzenleme şart oldu.
Bu bağlamda, “Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nı Meclis’e sevk eden AK Parti, diğer muhalefet partilerinin sert bir direnciyle karşılaştı.
CHP ve HDP militanca, MHP ise pasif bir direnç gösterdi.
CHP ve HDP’ye sözümüz olmaz bizim, çünkü onların FETÖ’yle birlikte hareket ettikleri artık sır değil.
Ama Paralel yapı tarafından ele geçirilmek istendiği bizzat lideri tarafından söylenen MHP’nin, işbu kanun tasarısına karşı çıkmasını anlamak mümkün değil.
Bir yanda paralel tehdide dikkat çekeceksiniz, öbür yanda paralel yargının tasfiyesiyle sonuçlanacak bir kanun tasarısına muhalefet edeceksiniz, e pes vallahi!