Pensilvanya ile Kandil birbirinin kardeşi.
Her ikisi de üst aklın emrinde.
Her birine verilen rol de farklı.
Ama her ikisinin de ulaşmak istediği amaç aynı: Erdoğan liderliğindeki Türkiye’yi bölüp parçalamak, güçsüzleştirmek ve emre amade hale getirmek.
Kimin emrine mi?
Her ikisinin iplerini elinde tutan gücün/güçlerin.
Lafın tamamı akıllıya denmez.
O gücün/güçlerin kim olduğunu artık herkes biliyor.
Malumu ilama gerek yok. Gezi sürecinden beri bu rol paylaşımı devam ediyor.
“Mısır’ın Mursi’sinden sonra sıra Türkiye’nin Mursi’sinde!” diyenleri unutmadık elbet.
Mısır’da Mursi devrildikten sonra hangi güçlerin darbenin arkasında hizalandıklarını da...
Evet, aynı güçlerden bahsediyoruz.
Gezi bir provaydı.
Başaramadılar.
17/25 Aralık yargı üzerinden bir darbe teşebbüsüydü.
Başaramadılar.
Sonra devreye tekrar Kandil’i aldılar.
Uludere’yi FETÖ’cü kalleşlerle bombaladılar. PKK’lı olmadıkları bilindiği halde göz göre göre katliam yaptılar.
Türkiye’de bir iç savaş çıksın diye.
Türk-Kürt çatışması derin bir duygusal kopuşa yol açsın diye.
Rus uçağını düşürdüler.
Türkiye en güçlü partnerini kaybetsin diye.
MİT tırlarına operasyonu “Türkiye IŞİD’e destek veriyor!” algısını desteklemek için yaptılar. Velhasıl içerde Türkiye çatıştırılmak, dışarıda da yalnızlaştırılmak istendi.