Seçim dönemini arkamızda bıraktık. Seçim döneminde siyasetin dili ziyadesiyle sertti. Şimdi yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu yeni dönemin gerçekliğini doğru okumak lazım...
Halk bir biçimde diyalog ve uzlaşı olsun istiyor. Bugüne kadar muhalefet partileri hep AK Parti’yi diyaloga ve uzlaşıya kapalı diye suçluyorlardı.
Şimdi ne kadar diyaloga ve uzlaşıya açık olduklarını göreceğiz.
Şimdiden kendilerini bir tek blok ve AK Parti’yi de imha edilmesi gereken bir düşman gibi gören bir muhalefet anlayışının Cumhurbaşkanlığı makamı üzerinden sürdürdükleri sekter tutum yeni dönemde diyalog ve uzlaşı üzerine oturması gereken siyaseti zehirlediği görülmelidir.
Rövanşizm, diyalogu ve uzlaşıyı öldürür
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin hemen ertesinde bu yeni dönemin uzlaşıya açık bir dönem olması çağrısında bulundu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu siyasetin bu yeni dilini şimdiden şahsında somutlaştırmış durumda. AK Parti’yi de yeni bir siyaset dili üzerinden yenileyeceğini de ilan etmiş durumda. Ama muhalefet partileri kaba bir rövanşizm duygusuyla hareket etmeyi sürdürüyor. “Hesaplaşma” olmadan “helalleşme” olmayacağı üzerinden yürütülen muhalefet dili, demokratik siyasetin dilini yeni dönemde zehirleme riski taşıyor. Bunun görülmesi gerekiyor.
Davutoğlu 25. Dönem milletvekillerine yaptığı konuşmada kendi iktidarları döneminde eski Türkiye’de ziyadesiyle mağdur edilen bir kesimi temsil ettikleri halde rövanşist duygularla hareket etmediklerine vurgu yaptı. Bugüne kadar AK Parti’yi her seferinde “rövanşist” olmakla suçlayan muhalefet partilerinin bugün çok kaba bir ötekileştirme dili üzerinden “rövanşist” bir anlayışa yaslanıyor olmaları manidardır. İlkesellik ve tutarlılık bahsinde sınıfta kalıyorlar ne yazık ki...