Sen sadece Cumhurbaşkanı'mız değil, siyasi hareketimizin de liderisin.
Arkanda milyonlar var.
Bir işaretinle uğruna ölümü göze alacak milyonlar...
Arkanda büyük ve asil bir millet var.
Bir işaretinle kefenini giyip, şehadete gülerek koşan bu milletin yiğit evlatları var...
Sözlerinin manasını anlayan milletimiz, her anlamda arkanda büyük bir inanç, güven ve kararlılıkla duruyor.
Senin için beş vakit namazında dua eden milyonlarca insan var.
Sadece bu coğrafyada değil, başka coğrafyalarda yüreği senin için atan ve temsil ettiğin idealler için bir sözünle ayaklanacak yürekli kardeşlerin var.
Onların dualarındasın her an ve her yerde.
Onların yüreklerindesin her dem.
Onlar sana inanıyorlar ve sana güveniyorlar.
***
Seni millet anlıyor anlamasına ama görünen o ki içimizden birileri hâlâ seni anlamıyor.
Bütün mücadeleyi senin o yiğit omuzlarına bırakıp her an kaçmaya hazır korkakların, yarınlarını güvenceye almak için başvurdukları yöntemler aziz milletimizin dikkatinden kaçmıyor elbet.
15 Temmuz'un galibi olan bu millet, her şeyin farkında.
Ve herkesin notunu da vermiş durumda.
O ölümle sınandığımız gecede, milletimiz yanında olan yiğitleri de biliyor, can korkusuyla kaçacak delik arayan korkakları da...
Seni, kimlerin hangi dönemde yalnız bıraktıklarını da bu millet çok iyi biliyor.
7 Şubat FETÖ'cülerin ilk darbe hamlesiydi.
Gezi, sol-FETÖ'cü çevreler üzerinden gerçekleştirilen ikinci darbe hamlesiydi.
17/25 Aralık, emniyet-yargı marifetiyle gerçekleştirilmek istenen yolsuzluk susturuculu üçüncü darbe girişimiydi.
Hepsinde dik durdun.
Yanındaki bir avuç insanın dışında, ne yazık ki yalnız bırakıldın.
Senin üslubunun sertliği üzerinden, seni densizce suçlayanlar çıktı.
Seni kutuplaşmanın, gerilimin ve çatışmanın asıl müsebbibi olarak takdim edenler oldu.
Kimisi bunu açıkça söyledi, kimisi de örtülü...