Kültür hafızamız çeyrek yüzyıldan beri gelişmeye başladıysa da bu ilerleme son onbeş yıldan beri büyük ilerleme kaydetti. Unutulan veya nisyana terkedilen bir çok değerli şahsiyetimizi bu seneler içinde hatırladık. Haklarında kitaplar yazıldı, anma programları yapıldı. İsimleri çeşitli muhitlere, merkezlere ve okullara verildi. Şüphesiz bu kültürel diriliş, irfanî uyanış ve medeniyet odaklı ayağa kalkış, Cumhurbaşkanımızın desteği, hükümetimizin teşviği ve belediyelerin gayretiyle mümkün olmuştur. İnsaf sahipleri, bu hakkı teslim eder.
Bir âbide şahsiyet
Kadrü kıymeti bilinen abide şahsiyetler arasında İbnülemin Mahmud Kemal İnal da vardır. Bütün ömrünü devletimizin bekasına, milletimizin geleceğine ve gençlerimizin iyi yetişmesine hasreden bu nev-i şahsına mahsus zat, ilmî ve tarihî eserleri kadar hatıraları, nükteleri ve iğneleyici sözleriyle de hafızalara yerleşmiştir.
Bu günlerde kültür tarihçimiz Dursun Gürlek’in yeni çıkan ve yazarımızın lütfedip imzaladığı İbnülemin Mahmud Kemal İnal kitabı, içimde derin sevinç uyandırdı. “Cumhûriyet Devrinde Bir Osmanlı Efendisi” levhasıyla okuyucuya takdim edilen eser, Kubbealtı Neşriyatı tarafından kültürümüze kazandırıldı.
Hem göze hem gönüle
Büyük boy, ciltli ve 736 sayfalık eser, eskilerin tabiriyle ‘muhalled, mücessem ve müşekkel’ hâliyle hem gözü hem de gönlü doyuruyor. Üç kısımdan müteşekkil kitabın birinci bölümü hazretin hayat hikâyesine ayrılmış. ‘Kısa Hayat Hikâyesi’ denilmiş olsa da okuyucu 132 sayfada neredeyse mübareğin tafsilatlı ve hususi bütün hayatına ve hâllerine şahit oluyor. İsterseniz Dursun Hocanın Takdim’ine atf-ı nazar edelim: