TARİH boyunca pek çok kahramanımız olmuştur. Ama hainlerimizin sayısının da az olmadığını 15 Temmuz 2016 gecesi gördük. FETÖ ihanet şebekesi, emperyalist ülkelerin desteğine rağmen vatan sevdalıları tarafından ağır bir yenilgiye uğratıldı. Rabbimize hamdolsun. Selahaddin Eyyubî’den Sultan Alparslan’a, Ertuğrul Gazi’den Fatih Sultan Mehmed’e kadar pek çok kahramanımızın kutlu ismi, bugün tarih kitaplarını taçlandırıyor. Oğuzlar’dan Selçuklular’a, Osmanlı Devlet’inden Cumhuriyet’e kadar yüzlerce yiğit, kanları ve canları bahasına vatan toprağına sahip çıktılar, bayrağımızı gökyüzünde dalgalandırdılar, ezan-ı Muhammedîyi nur sadası gibi dalga dalga yaydılar.
Çanakkale Zaferi, İstiklal Harbi ve 15 Temmuz Destanı, ölüme meydan okuyan yiğitler sayesinde kazanılmış büyük savaşlardır. Yakın tarihimizde de pek çok kahraman vardır. Geçen yılı karanlıktan aydınlığa çevirenleri ise hiç unutmuyoruz. O gece, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanımız İsmail Kahraman, Başbakanımız Binali Yıldırım, MHP Lideri Devlet Bahçeli, Genel Kurmay Başkanımız Hulusi Akar, MİT Müsteşarımız Hakan Fidan, cesur ve soylu kahramanlardı. Ve Ömer Halisdemir’in başını çektiği 249 mümin neferden meydana gelen mübarek şüheda ordusu!..
Bugün FETÖ’yü besleyen, DAEŞ’i kollayan ve PKK-PYD’ye yüz verip şımartan kirli güçler, yine Türkiye’yi abluka altına almak istiyor. Dünyanın lanetini kazanan en büyük emperyalist güç ABD, insanlığın nefretini üstüne çekiyor. Mazlumların sığınağı ve İslam’ın son şanlı kalesi Türkiye’ye diz çöktürmek istiyor. Başaramayacaklar, zira Allah’ın inayeti üstümüzdedir inşallah. Bu yüzden gam çekmiyoruz. Bundan dolayı karamsar değiliz. Bunun için ümitsizlik bataklığına hiç düşmedik, düşmeyeceğiz de... Varsın bazı zayıf tıynetliler korkuya kapılsın, endişe duysun ve küçük hesaplar yapsın. Vız gelir, tırıs gider. Değil mi ki 15 Temmuz’da bu mübarek aziz millet, yekvücut oldu ve bütün zalim Batıya okkalı bir Osmanlı şamarı vurdu, bundan sonra sıkıntı yok!
Mübarek analarımız, şükürler olsun ki kahramanlar doğurdu. 80 milyon nüfusumuzun hepsi birer alperen, birer cengâver. Ulubatlı ruhlular, Çerkez Hasan yürekliler, Ömer Halisdemir kanatlılar her an aramızdadır. Böyle biline!
Soyismiyle müsemma muhterem İsmail Kahraman’ın yeniden Gazi Meclisi’mize Başkan seçilmesini büyük bir sevinçle karşıladım. 15 Temmuz’da Meclisi arkadaşlarıyla birlikte savunarak ihanet şebekesine teslim etmeyen kişi, İsmail Kahraman’dır. O mukaddes çatıdan bombalar atılırken ‘Kahraman’ca direnen bir başka âbide şahsiyet de oydu. Bunu unutmak vefasızlık ve gaflet olur! Geçen gün seçildikten sonra yaptığı teşekkür konuşmasında ne kadar birleştirici olduğunu gösterdi. O bilgece sözleri hatırlayalım: “Siyasi partiler bir elin parmakları gibidir. Her biri farklıdır ama hepsi aynı bileğe bağlıdır. Yeri geldiğinde o parmaklar sıkılır, tek yumruk olur. Bunun örneğini bu dönem 15 Temmuz’da, 7 Ağustos’ta gördük. Ufak hesaplarla yanlış düşüncelerle birbirimizi yaralamamalı, kavgacı değil, müzakereci, meselelerini konuşarak çözen insanlar olmalıyız. Ay yıldızlı bayrağımızı indirtmeyiz. İnşallah Türkiye Cumhuriyeti devleti ilelebet yaşayacaktır. Biz millet olarak bir bütünüz.”
İsmail Kahraman Beyefendinin Meclisimize Başkan seçilmesi, devletimiz için şans, ülkemiz için talihtir. O, bilge kişiliğiyle, birleştirici ve bütünleştirici duruşuyla sadece bir siyaset adamı değil bir kültür, sanat ve medeniyet çınarıdır aynı zamanda. Türkiye’nin fikir hayatında seçkin ve belirleyici rolü bulunan Milli Türk Talebe Birliği’nin hizmetleri unutulmayan efsanevî Başkanı’dır. Yine 29 Mayıs 1985 tarihinde, ülkemizin menfaatleri ve devletimizin bekası için kurulan Birlik Vakfı’mızın Kurucu Başkanı’dır. BirlikVakfı’ndan ve MTTB’den yetişen bir çok değerli isim, bugün Türkiye’nin mühim mevkilerinde bulunmakta devlet-millet bütünlüğünü sağlamaktadırlar. Bu hayırlı nesillerin yetişmesinde pay sahibi olanlardan biri de şüphesiz ki İsmail Kahraman’dır.