ÖNCE bir hatıra anlatarak konuya gireyim. Yıllar önceydi, bir dost sohbetinde Vehbi Vakkasoğlu anlatmıştı. “Gençler eskiden fuara, imza gününde yanıma geldiklerinde şunu soruyorlardı: ‘Bize hangi kitapları okumamızı tavsiye edersiniz?’ Gençler şimdi de fuarda yanımıza geliyorlar ama artık şu soruyu yöneltiyorlar: ‘Bir kitap yazdım, hangi yayınevinde yayınlamamızı önerirsiniz?’
Şüphesiz bu hatıra, bizi tebessüm ettirdiği kadar düşündürüyor da. Bu hadiseyi, aziz yazarımıza o zaman şöyle yorumlamıştım:
“Ne mutlu size ağabey. Demek ki o gençler, eserlerinizi okuya okuya yazar oldular ve şimdi de kendi kitaplarını neşretmek istiyorlar, sevinmelisiniz.”
Gülüşmüştük.
Murat Öztekin, Çarşamba günü günü Türkiye gazetesinde ‘Wattpad, edebiyatı tehdit mi ediyor?’ başlıklı bir araştırma-haber yayımladı. Orada genç yazarların kitaplarını yayınladığı internet platformu Wattpad’ın tartışmaların merkezine oturduğu, sadece Wattpad’de çok popüler olduğu için basılan sığ eserlerin, yayıncılık camiasını endişelendirdiği ifade ediliyordu.
Dünyada şu anda 300 milyondan fazla kullanıcısı bulunan Wattpad platformunda Türkiye’nin üyelikte üçüncü sırada olması dikkat çekici. Demek ki gençlerimiz, yazmayı seviyor. Bu arada her yazar gibi gençler de yazdıklarının kitap olarak basılmasını ve başkaları tarafından okunmasını istiyor. Peki bu talep haklı ve doğru mu? Üzerinde düşünmeye değer. Meselâ gencecik bir kızımızın “Wattpad sayesinde yazar olabildim” demesi acaba gerçekten onun edebiyat dünyasına dâhil olduğunu mu gösterir? Benim şüphelerim var.