Bundan 15-20 yıl önce sahnelenen oyunların neredeyse onda sekizi yabancı yazarların yazdıklarından oluşuyordu. Bu anlamsız dengesizlik ve haksızlık artık olumlu şekilde değişiyor.
Tiyatrolarda geçmişte baskın olan yabancı oyunlar yavaş yavaş yerlerini yerli eserlere bırakmaya başladı. Bundan 15-20 yıl önce sahnelenen oyunların neredeyse onda sekizi yabancı yazarların yazdıklarından oluşuyordu. Yerli yazarlarımızın kaleme aldığı eserler ise çok azdı. Bu anlamsız dengesizlik ve haksızlık artık olumlu şekilde değişiyor. Devlet Tiyatroları ve bilhassa Şehir Tiyatroları yerli bir çok yazarın eserini seyircilerle buluşturmaya başladı. Şüphesiz bu durum, tiyatro sanatımız adına çok sevindirici bir gelişmedir ve doğrusu da budur.
Reis Bey ve Sızı
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının yüz akı isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek’in yazdığı, Şükrü Türen’in yönettiği “Reis Bey”, Salih Efiloğlu’nun yazdığı, Kubilay Penbeklioğlu’nun yönettiği “Sızı”, Haldun Taner’in yazdığı Naşit Özcan’ın yönettiği “Ay Işığında Şamata”, 2017-2018 sezonunda seyircilerle buluşacak. Geçen dönem de sahnelenen ve beğenilen bazı eserler tekrar seyirci ile buluşurken bu arada yeni yerli oyunlar da dikkat çekiyor.
Konular yerli-milli
Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in “Reis Bey”i, artık Türk edebiyatında bir klasik kabul ediliyor. Şükrü Türen’in başarıyla yönettiği oyunda merhamet medeniyetimiz ve sevgi dünyamız işleniyor. Bir hakimin çevresinde gelişen olaylarda acıma duygusu ve merhametin insanoğlu için ne kadar önemli ve hayatî olduğu, toplumun çeşitli kesimlerinden verilen insan tiplemeleri ve davranışlarıyla çarpıcı bir şekilde yansıtılıyor. Necip Fazıl’ın şiirli dili ve derin fikirleriyle örgülenen oyun, seyirciden geçen dönem de çok alkış almıştı, bu sezon da inanıyorum ki tiyatroseverler tarafından çok beğenilecek.