Süleyman Demirel'in en sevdiğim yönü, aleyhinde yazanları
mahkemeye vermemesiydi.
Koskoca Başbakan ya da Cumhurbaşkanı, sıradan bir gazeteci onu
karaladı diye dava açmaya niçin gerek duysun?
Kırkpınar'ın başpehlivanı, yolda yürürken delikanlılardan biri ona
el ense çekmeye kalkarsa ne yapar? Gülüp geçer.
Demirel de gülüp geçiyordu, gülmese bile geçiyordu.
Bence takdir edilmesi gereken bir diğer yönü de demokrasi
mücadelesindeki azmi ve başta barajlar olmak üzere yaptığı
hizmetlerdir.
*
Altı defa gidip yedi defa gelmesi işte o azminin göstergesi.
Şayet sekiz defa gitseydi, dokuzuncu defa gelirdi; bundan emin
olun.
Fakat kendisi bundan emin olamadı.
Bir defa daha gitmeyi göze almayışı da bu yüzden.
Ve bu yüzden son döneminde çizgi değişti, “u dönüşü” yaptı. (Yahut
“n dönüşü” diyelim. Çünkü şeklen daha doğru.)