Canlı yayında darbe teşebbüsü izledik. Böylesi, ilk defa
görüldü. Tarihin en rezil, en kanlı kalkışması…
Acemilik, telaş, beceriksizlik hepsi bir arada.
Gaflet, hıyanet ve dalalet, ne ararsak var.
'Dalalet' deyince bunu bir tekerleme unsuru anlayabileceklerin
olduğunu hesap edelim ve ne anlama geldiğini belirtelim: Sapkınlık,
doğru yoldan ayrılma.
Darbe geç vakit yapılır, kimse sesini çıkaramaz, herkes evlerine
kapanır, radyo ve televizyondan anons yayınlanır…
Sonra da listeye kimleri yazdıysan, olmuş armut gibi toplarsın.
Bu defa öyle olmadı.
*
Öğreniyoruz ki teknik sebepler yüzünden erken başlatılmış.
Sokağa çıkma yasağını kimse dinlemedi.
Her kesimden insanlar dışarı fırladı.
Darbecilerin karşısına dikildi.
Tanklara, uçaklara, helikopterlere, silahlara meydan okudu.
Kurşunlara ve bombalara göğsünü siper edenler şehit düştü ancak
diğerleri canını kurtarmak için kaçmadı.
Onlar da üzerine yürüdü; tıpkı Çanakkale savaşı sırasında olduğu
gibi.
Düşmanın aklını başından alan da buydu işte.
Bir millet, vatanına ihanet edenlerin karşısına çıplak elleriyle
dikildi ve bir darbeyi bastırdı.
Dünya ilk defa gördü böylesini.
*
“Yedirmeyiz” diyenlerin bol keseden attığını zannedenler, nasıl da
şapşallaştı.
“Kefenimizi giydik” diyenlerin boş konuşmadığı, gerçeği
söyledikleri ortaya çıktı.
Bu aziz millet, çıplak ellerle püskürttü rezil darbecileri.