Mehmet Şeker
Mehmet Şeker Yeni Şafak Gazetesi

Anlat dedi Yusuf Abi

Ne zaman bir yerde ‘Yusuf’ ismi geçse, aklıma kuyu macerası ve sonrası gelir. Ah o kanlı gömlek yok mu? Neler anlatır neler. Ve diğer gömlekleri… Yusuf kuyudan nasıl çıkarıldı? Çünkü çıkması gerekiyordu. Kaderin ağları öyle örülmüş. Kuyuya niye atıldı? Birçok sebebe dayansa da çıkması için, öncesinde atılması gerek. * Her Yusuf’un bir kuyusu/kaderi varsa, inanç sahipleri için, her birimizin de farklı kuyusu, farklı kaderi vardır. Kimi atıldığı kuyuda kalır. Kimi çıkar kurtulur. Kurtulan herkes de

18 Mart 2025 | 0 okunma

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Ne zaman bir yerde ‘Yusuf’ ismi geçse, aklıma kuyu macerası ve sonrası gelir. Ah o kanlı gömlek yok mu? Neler anlatır neler. Ve diğer gömlekleri…

Yusuf kuyudan nasıl çıkarıldı?

Çünkü çıkması gerekiyordu. Kaderin ağları öyle örülmüş.

Kuyuya niye atıldı?

Birçok sebebe dayansa da çıkması için, öncesinde atılması gerek.

*

Her Yusuf’un bir kuyusu/kaderi varsa, inanç sahipleri için, her birimizin de farklı kuyusu, farklı kaderi vardır.

Kimi atıldığı kuyuda kalır. Kimi çıkar kurtulur.

Kurtulan herkes de Mısır’a Sultan olacak değildir.

Bazıları gönüllere sultan olur.

Yakın zaman önce asıl memlekete yolcu ettiğimiz Yusuf Özaslan, tanıyan herkesin sevdiği, saydığı biriydi. Unutulmayacak insanlardan. O her ne kadar kendini “adı değmez” olarak görmüşse de biz çevresindekiler için çok değerliydi. Yakın zamanda dostları onun hakkında bir kitap hazırlayabilir.

*

Her zaman hasretle ve rahmetle andığımız Nusret Özcan’la senelerce aynı yerlerde çalıştık. Çoğunlukla aynı odayı paylaştık. Onca zaman içinde bir kere bile birbirimizi kırmamış, gücendirmemiş, üzmemiş olmak ne güzeldir.

Hatıraları paylaştık, bildiklerimizi paylaştık.

Bir gün bir arkadaşının çocukluğundan bir hatırasını isim vermeden anlatmıştı. Çok hoş bulduğum için bu sütunda yazmıştım.

*

Günlerden bir gün çocuk sinemaya gidiyor. Dönünce babası öğreniyor ve onu fena hâlde pataklıyor.

Dayak atarken bir yandan da “Demek sinemaya gittin. Öğrendin mi nasıl merdiven dayandığını?” diye azarlıyor.

Fakat çocuk, o sözlerin ne anlama geldiğini bilmiyor. Zaten umurunda da değil. Onun derdi tokatların bir an önce son bulması.

Epey zaman sonra meseleyi dolaylı yoldan öğreniyor. Meğer adam askerdeyken, topluca bir film izletmek için sinemaya götürmüşler. Filmde evli bir kadının penceresine merdiven dayayan bir adam varmış.

Sinema, film denilince, adam hep o filmin gösterildiğini düşünmekteymiş.

Öyle bir ahlâksızlığı öğrenmesine sinirlenmiş ve çocuğu pataklamış.

Özeti bu şekilde.

*

Aradan ne kadar zaman geçti, hatırlamıyorum. Belki on gün, belki yirmi.

Çorlulu Ali Paşa Medresesinin büyük kubbesi altında Yusuf Abi ile otururken o yazıdan bahis açıldı.

“Nasıl olmuş abi?” diye bir zarf attı. (Küçüklerine de öyle hitap ederdi.)

Ben de “Demek Yusuf Abi o yazıyı okumamış” düşüncesiyle kısaca özetledim.

Yusuf Abi, sakalı gibi heybetli bir kahkaha attı.

Zannettim ki hikâyenin komikliğine gülüyor.

“Sinemaya gittiği için dayak yiyen o çocuk bendim efendim” demesin mi?

Tereciye tere satmak sözü bu durum karşısında zayıf kalır.

*

Geçen gün rüyamda Yusuf Abiyi gördüm.

“Niye anlatmıyorsun?” dedi.

“Neyi?” diye sordum, cevap vermedi. Sadece güldü. Ne güzel gülüştü ondaki.

Nihayet hatırladım ve anlattım işte.

Tekrar görürsem söylerim.

Yahut gerek kalmamıştır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Anlat dedi Yusuf Abi 18 Mart 2025 | 101 Okunma Hayale sınır yok 14 Mart 2025 | 70 Okunma Emperyalistlerin çözemediği soru 11 Mart 2025 | 160 Okunma En büyük tehlike: Aptallar 07 Mart 2025 | 155 Okunma Zorba Tramp’tan lider çıkmaz 04 Mart 2025 | 83 Okunma