Su akar, Türk bakardı eskiden. Sadece Türkler mi? Kürdü, Lazı,
Çerkezi kim varsa bakardı.
Ne de olsa seyri güzeldir akan suyun.
Öte yanda memleketin enerji ihtiyacı varmış, toprakların sulanması
gerekiyormuş.
Olsun varsın.
Biz cümbür cemaat seyrederdik. (Aha yine cemaat dedim ama merak
etmeyin buradan örgüt çıkmaz.)
Hava sıcaksa gölge arar ve bir ağacın gövdesine yan verip
bakardık.
Su akar, yolunu bulur, giderdi.
*
Derken, böyle olmaması gerektiğini düşünenler çıktı ve uygun
yerlere barajlar yapılması gerektiğini düşündüler.
Pek çok baraj yapıldı, başıboş akan sular kontrol altına
alındı.
Fakat her şeye karşı çıkanlar, buna da itiraz etti.
“Askerî baraj” diye bir tanım attılar ortaya; çoğunluk anlamakta
zorlandı.
Hâlbuki onun da açıklaması var.
Hemen izah edelim, askerî baraj nedir, anlaşılsın.
*
Kendi halinde akan nehirlerin elverişli yerlerine baraj inşa
edilir, su toplanır.
Biriken suyla hem elektrik elde edilir, hem arazi sulanır.
Sulanan arazilerde türlü bitkiler yetiştirilir.
Sebze, meyve, tahıl, ayçiçeği, pancar, artık ne uygunsa…