“Senin roman yazan tanıdıkların var değil mi?” diye sordu bir arkadaşım.
“Var” dedim. “Ne olacak?”
Onlardan biriyle tanıştırmamı istedi.
“Sebep?”
“Benim hayatım roman gibi” dedi, “ama kendim yazamıyorum. Öyle bir yeteneğim yok. İstiyorum ki ben anlatayım, o yazsın.”
Henüz yirmili yaşların başındaydık.