Oda içinde volta atmaktan yorulunca fark ettim bir o yana bir bu yana yürüdüğümü. Hiç böyle yapmazdım. Ama daha önce hiç kırk yıllık arkadaşımı kaybetmemiştim.
Hz. Ömer Camii avlusunda “Nasıl bilirdiniz?” sorusu geldi hocadan.
Aziz arkadaşım, can kardeşim musalla üstünde boylu boyunca yatarken.
Cemaat hep bir ağızdan “İyi bilirdik” cevabını verdi.
Fakirse şöyle dedi: “Çok iyi bilirdik.”
Hem iyi bir insan, iyi bir Müslüman olduğuna şahitlik, hem de bilmekliğimin niteliği… Üç kelimelik özet.