Mehmet Şeker Yeni Şafak Gazetesi

Hâlâ şehit cenazesine gider mi dersiniz?

Yeni Şafak Kitap Eki'nde Mustafa Cambaz, yeni çıkan Türkiye Ulu Camileri kitabı üzerine, İlker Nuri Öztürk'ün sorularını cevapladı.Önemli bir röportaj olduğunu vurgulamak isterim; kaçıranların...

11 Haziran 2016 | 775 okunma

Yeni Şafak Kitap Eki'nde Mustafa Cambaz, yeni çıkan Türkiye Ulu Camileri kitabı üzerine, İlker Nuri Öztürk'ün sorularını cevapladı.
Önemli bir röportaj olduğunu vurgulamak isterim; kaçıranların yakalamaya çalışması tavsiyesiyle.
15 yıllık emeğin mahsulü olan o kitap, 118 Ulu Cami hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için önemli bir kaynak.
Pek çok kişi için hepsini gidip yerinde görmek kolay olmadığına göre, hiç değilse bir albümde bir arada bulunmasını fırsat kabul etmek gerekir.
O röportajda Ulu Camilerin önemi, nasıl inşa edildikleri ve sair bilgiler yanında, uzun yolculuklar sırasında karşılaştığı bazı olaylardan da kısaca bahsediyor.
Anadolu insanının yardımseverliği, yolda kalmalar, son vasıtayı kaçırma, yağmura yakalanma…
Bahsetmediği hususlar da bir o kadar hatta daha fazla tutar eminim.
*
Mesela, görev yaptığı caminin Ulu Cami olmadığını söyleyen hocalara rastladığını yakinen biliyorum.
Gitmeden önce telefonda görüşürken, “Bizim burada Ulu Cami yok. Burası Cami-i Kebir” diyen görevlilerle karşılaştı Mustafa Cambaz.
O ilginç ötesi görüşmeleri anlatırken, “Siz buranın zangocu musunuz?” diye sormasını tavsiye etmiştim ama dikkate almadı.
Hemen itiraz eder tabii ki muhatabı.
“Zangoç kilisede olur, burası cami…”
“Onu ben de biliyorum elbette. Fakat sizin Arapçanız var, buranın Cami-i Kebir olduğunun da farkındasınız. Fakat bunun Ulu Cami demek olduğundan habersizsiniz.” diye kapağı yapıştırabilirdi pekâlâ.
Hem o görevli, kapağın içine ilk fırsatta reklâm da alabilirdi.
*
Bu hayali diyalog, kabul edelim ki son derece abes.
Ancak, pekâlâ mümkün olabilirdi.
Ve Cami-i Kebir'in Ulu Cami olduğunu bilmemek, söyleyince de itirazı sürdürmek, daha abes bir durum değil mi?
Daha da beteri var.
Kemal Efendi'nin şehit cenazesine gelmesi.
Bir gün önce teröristleri hastanede ziyaret ettiğini ekranlarda ilan etmişken, üstünden 24 saat bile geçmeden, cami avlusunda arz-ı endam etmesi ne kadar şey…
Uygun bir kelime bulamadım da şey dedim.
İsterseniz, abesi tekrar kullanabiliriz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sırada hangi rezalet var? 22 Kasım 2024 | 107 Okunma Darısı Netanyahu’nun başına 19 Kasım 2024 | 95 Okunma “Filistinli diye bir şey yok” diyen eşkıya 15 Kasım 2024 | 201 Okunma Ablanız size kurban olsun, cukkalar dolsun 12 Kasım 2024 | 125 Okunma Göreyim alayının ense tıraşını 08 Kasım 2024 | 92 Okunma