“Ne yaptı enişte, Doblo’yu sattı mı?”
“Hı? Anlamadım… Ne eniştesi, ne Doblo’su?”
Birinci soru, bir arada otururken sessizlik olunca, afacan tarafından babasına sorulan.
Diğeri ise, babanın cevaben sorduğu…
Hemen ardından, açıklama geliyor tabii.
“Türk usulü muhabbet açmak istedim de…”